Depresyon nedir?

Depresyon bir duygudurum bozukluğudur. Kelimenin kökeni “depress”, “batırmak, alçaltmak” anlamına gelir. Depresyon; üzüntü, ilgisizlik, aşırı uyku ya da uykusuzluk, değersizlik düşünceleri vb. belirtilerle kendini gösteren; kişinin işlevselliğini büyük ölçüde bozan; belirtilerin günün büyük çoğunluğunda devam ettiği psikiyatrik bir hastalıktır.

Her üzüntü depresyon değildir. Depresyon tanısının alınabilmesi için belirtilerin klinik anlamda şiddetli olması ve bu durumun 2 haftadan daha uzun süre aralıksız devam etmesi gerekmektedir.

Depresyon hangi belirtilerle kendini gösterir?

Depresyonun belirtileri aşağıda sıralanmıştır:

  • Çökkün duygudurum
  • Etkinliklere karşı ilgide belirgin bir azalma ve zevk alamama
  • Belirgin bir kilo verme ya da alma
  • Uykusuzluk ya da aşırı uyuma
  • Ajitasyon ya da yavaşlama
  • Bitkinlik, enerji düşüklüğü
  • Değersizlik, suçluluk duyguları
  • Düşünme ya da odaklanmada güçlük, kararsızlık
  • Yineleyici ölüm ve/veya intihar düşünceleri

Depresyonun türleri nelerdir?

Tarihsel gelişim boyunca kullanılan başlıca depresyon alt tipleri aşağıdaki gibidir:

  • Endojen (Melankolik) Depresyon: Bu yaygın tanıma göre depresyonu stresten daha çok biyolojik etkenler ortaya çıkarır.
  • Birincil- İkincil (Primer- Seconder) Depresyon Ayrımı: Bu ayrıma göre depresyonun bağımsız olarak veya başka bir duruma bağlı olarak mı ortaya çıktığına bakılır. Birincil depresyon, depresif belirtilerin başka bir rahatsızlığa bağlı olmadan ortaya çıktığı durumdur. İkincil depresyon ise önceden afektif olmayan ruhsal veya bedensel hastalık varlığıyla tanımlanır.
  • Durumsal (Situational) -Reaktif (Tepkisel) Depresyon: Genellikle reaktif depresyon ve durumsal depresyon aynı anlamda kullanılır. Çevresel streslerin yol açtığı depresyon anlamına gelir.
  • Nevrotik Depresyon: Bu tip son sınıflandırma sistemlerinden çıkarılmıştır. Önceleri psikotik olmayan depresyonun genel adı olarak kullanılmıştır. Bazı araştırmacılar nevrotik depresyonu reaktif depresyon ile aynı anlamda kullanır. Bazı araştırmacılara göre ise nevrotik depresyon, kişilik sorunu olan ve uyum bozucu kişilik örüntüsüne sahip kişilerde ortaya çıkar.
  • Depresif Kişilik (Karakterolojik Depresyon): Kişilik yapısından ayrılamayan düşük düzeydeki kronik depresyona denir. Bu kişilikler bağımlı, çekingen, agresif özellikler gösterebilir. Daha çok psikodinamik araştırmacılar tarafından kullanılır. Depresif kişiliğin en temel özelliği erken yetişkinlik döneminde başlamasıdır.
  • Psikotik Depresyon: Majör depresyona varsanı ve/veya sanrıların eşlik ettiği tabloda psikotik depresyondan söz edilir. Psikotik olmayan depresyona kıyasla psikotik depresyonda klinik tablo daha ağırdır.
  • Depresif Spektrum Hastalık: Depresif hastaların bazılarında farklı kalıtımsal durumlar vardır. Unipolar depresif hastalık üçe ayrılır: depresif spektrum hastalık, sporadik depresif hastalık ve ailevi pür depresif hastalık. Depresif spektrum hastalık ailesinde alkolizm olan, antisosyal kişilik ve depresyonun olduğu kişilerde; sporadik depresif hastalık, ailelerinde psikiyatrik hastalık olmayan kişilerde; ailevi pür depresif hastalık ise ailesinde sadece unipolar depresyon olan kişilerde görülür.
  • Atipik Depresyon: Atipik depresyonda endojen depresyon belirtileri görülmez. Akşam kötüleşmesi, uykuda artış, iştah artışı, fobik ve somatik anksiyete, çevresel durumlara aşırı duygusal tepkiler verme gibi belirtilerin görüldüğü depresyon türüdür.
  • Mevsimsel Depresyon: Her yıl sonbahar ve kış aylarında yinelenen, ilkbahar ve yaz aylarında iyileşen depresyondur.
  • Melankolik (Endojen) Tip Depresyon: İlgi azalması, çevresel koşullarla belirtilerin düzelmemesi, sabah erken uyanma ve kötü hissetme, psikomotor yavaşlama veya ajitasyon, iştah azalması ve kilo yitimi, aşırı suçluluk düşünceleri gibi özellikleri olan depresyon türüdür.
  • Karma Özellikli Depresyon: Depresyon belirtilerine ek olarak en az üç tane mani belirtisinin de görüldüğü depresyon çeşididir.

Depresyon ile tükenmişlik arasındaki farklar nelerdir?

Tükenmişlik tanımı geçmişte entelektüel sürmenaj olarak adlandırılan bir kavramdır. Birkaç günlük istirahat ve tatil sonrasında toparlanması beklenir. Depresif belirtilerle giden tükenmişlik halinin 2 haftadan daha uzun olduğu durumlarda depresyon tanısından söz edilir.

Depresyonun yaygın sebepleri nelerdir?

Yapılan biyolojik genetik yatkınlık araştırmalarına göre kişilerin depresyona yatkınlığı olabilir. Ayrıca yaşamdaki değişiklikler de kişinin depresyona girmesini etkileyecektir. Bu değişikliklerden bazıları şöyle sıralanabilir:

  • İş kaybı ya da iş değişikliği
  • İlişkilerin bitmesi
  • Bir yakının ölümü
  • Tedavisi güç ve kişinin yaşamını tehdit eden bir hastalığın ortaya çıkması
  • Bazı endokrin hastalıklar, vücut kimyamızdaki değişiklikler (hipotroidi, anemi, vitamin eksiklikleri vb.)

Depresyon tedavisinde hangi yöntemler kullanılır?

Depresyon hastalığı tedavisinde ilaç tedavisi, psikoterapi, Elektrokonvülsif Terapi (EKT), TMS, EMDR vb. yöntemler kullanılmaktadır.

Depresyon tedavisinde ilaçların rolü nedir?

Orta ve şiddetli depresyon tedavisinde ilk seçenek antidepresan ilaçlardır.

Antidepresan ilaçların etkililiği depresyonun şiddetiyle doğru orantılıdır. Hangi ilacın kullanılacağına karar verildikten sonra ilacın kullanımı, yan etkileri, ne kadar süre sonra etki edeceği gibi konularda hastaya bilgi verilmesi önemlidir.

Depresyonda ilaç tedavisindeki en önemli sorunlardan biri hastaların ilaçları yarıda kesmeleridir. Bu nedenle ilacın ne kadar süre sonra etkisinin görülmeye başlayacağını ve ne kadar süre ilaç tedavisine devam edileceğini hastaya söylemek çok önemlidir. Hastalar genellikle ilaçların bağımlılık yapacağı gibi konularda kaygı duyarlar. Hekim, antidepresan ilaçların bağımlılık yapmadığını vurgulamalıdır.

Antidepresan ilaçları tedaviye geç yanıt verir. Etki genellikle 2-3 hafta sonra görülmeye başlar.

Depresyon tedavisinde psikoterapinin rolü nedir?

Depresyonda psikoterapinin önemi büyüktür. Ağır depresyonda öncelik ilaç tedavisidir ancak hasta düzeldikçe psikoterapik müdahaleler yapılır. Hastayla başlangıçta uzun konuşmalar yapılmamalıdır. Hasta konuşmaya zorlanmamalı, hastaya anlatması için zaman verilmelidir. Aile bireylerinin tutumları tedaviyi etkilemektedir. Bu durum aileyle konuşulmalı ve tedaviye katkıları konusunda bilgilendirilmelidirler.

Depresyon tedavisinde kullanılan ilaç türleri nelerdir ve nasıl çalışırlar?

Depresyon tedavisinde kullanılan ilaçların bir grubu serotonerjik sistem üzerinden depresyonu iyileştirir. Diğer bir grubu noradrenerjik sistem üzerinden depresyonu iyileştir. Diğer bir grubu da hem serotonerjik hem noradrenerjik sistemi etkileyerek depresyonu iyileştirirler. Bazı antidepresan ilaçlar ise dopaminerjik sistem üzerinden depresyonu iyileştirirler. Melatonin üzerinden iyileştiren antidepresan ilaç türleri de vardır.

Depresyon tedavisinde Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) nasıl etkilidir?

Depresyon tedavisinde kişinin başlatmaya gücünün yetebileceği eylem ve etkinlikler belirlenir. Seanslarda iş birliği içinde aktivite planlama ve takibi yapılır. Seanslar arasında danışanın uygulaması gereken egzersizler vardır. Her danışan depresyonu farklı deneyimleyebilir. Dolayısıyla kişiye özgü bir tedavi planı yapılır. Danışanın kendisine iyi gelecek davranışlar araştırılır ve bu etkinlikler artırılır.

Davranış etkinleştirme çalışmalarıyla, kişiye iyi gelecek pekiştireçler bulunur ve bunlar artırılır. Bu kişinin sürekli keyif alacağı şeyler yapması demek değildir. Kişinin değerleriyle uyumlu davranışlar göstermesi anlamına gelir. Uzun vadede bu davranışlar, otomatik pekiştireç halini alır.

Depresyon tedavisinde psikodinamik terapi nasıl çalışır?

Psikanalitik kurama göre depresyonda ambivalan duygular hastada suçluluk duygularına neden olabilir. Psikanalitik açıdan benlik psikolojisi (ego psikolojisi) ilkelerine göre yaklaşımda bulunulmalıdır. Seansların başlangıcında destekleyici bir tutum sergilenir.

İyileşme gerçekleştikten sonra depresyona neden olan kişilik özelliklerine odaklanılır. Genellikle bu hastalar aşırı verici, bağımlı olmaya yatkın kişilerdir. Bu yatkınlık ile depresyon arasındaki bağlantı hastaya gösterilir. Danışan, hayır demeyi öğrenir.

Freud’a göre melankolik hastalar kendi Ben’ini suçlar. Bu hastalarla çalışırken, kendini suçlayan hasta ile çelişmemek gerekir. Çünkü hasta bir şekilde doğruyu söyler. Hatta terapistin bazen direk onaylaması gerekmektedir. Terapist, hastanın gerçeği söylese de söylemese de hasta biri olduğunu önceliklendirmelidir.

Depresyon tedavisinde EMDR terapisi kullanılabilir mi?

EMDR terapisi, depresyon tedavisinde kullanılan yöntemlerden biridir.

Depresyon tedavisinde alternatif yöntemler ve doğal tedavi seçenekleri nelerdir?

Depresyon tedavisindeki temel tedavi yöntemleri olan antidepresan ilaç ve psikoterapi uygulamalarının yanı sıra tedavi etkinliğini güçlendirici olabilecek bazı yöntemler şöyle sıralanabilir:

  • Fiziksel egzersiz ve yürüyüşlerin tedaviye katılması
  • Gece-gündüz uyku düzeninin sağlanması
  • Sağlıklı beslenmeye dikkat edilmesi
  • Sosyal ilişkilerin geliştirilmesi
  • Sosyal ve mesleki işlevsellikten vazgeçmemesi

Depresyon tedavisinde hastaların yaşam tarzı değişiklikleri nasıl bir rol oynar?

Nasıl davrandığımız nasıl hissettiğimizi belirleyen önemli bir etkendir. Hasta çökkün hissettiğinde bunun farkında olmayabilir. Davranışı değiştirebilmek için özellikle hangi davranışın değiştirilmesi gerektiğinin bilmek gerekir. Bunların farkına varıldıktan ve yerine yeni davranışlar koyulduktan sonra kişi iyi hissetmeye başlar.

Depresyon tedavi edilmezse yaşam kalitesine nasıl etki eder?

Depresyon hastalığı tedavi edilmediği taktirde evlilik, ebeveynlik, arkadaşlık ilişkileri, iş-eğitim hayatı, finansal durum, ruhsal durum, sağlık, özbakım vb. birçok alanda sıkıntılar yaşanır. İşlevsellik büyük ölçüde bozulur.

Depresyon tedavisi için Ankara’daki klinik ve hastaneler hangi hizmetleri sunmaktadır?

Depresyon hastalığı tedavisinde muayenehanelerde ilaç tedavisi ve psikoterapi uygulanmaktadır. Hastalığın ağır seyrettiği ve intihar düşüncelerinin yoğun olduğu tablolarda hastanın yatışı gerekli olursa hastanelerin psikiyatri yataklı servislerinde bu hizmet sağlanmaktadır.

Ankara’da depresyon tedavisi nasıl yapılır ve tedavi süreci nasıl işler?

Depresyonda antidepresan ilaç tedavisine başlandıktan 2-3 hafta kadar sonra düzelme belirtileri hissedilmeye başlanır. Bu düzelme 6 ile 12 haftalar arasında belirgin hale gelir. Tam düzelme sağlandıktan sonra 6-8 ay daha ilaç tedavisine devam edilmesi nükslerin önlenmesi açısından gereklidir.

Ankara’da depresyon tedavisinde hangi terapi yöntemleri yaygın olarak kullanılır?

Depresyon hastalığı tedavisinde Psikodinamik Psikoterapi, Bilişsel Davranışçı Terapi, EMDR yaygın olarak kullanılan terapi yöntemlerindendir.

Depresyon tedavisinde başarı oranları nasıldır?

Depresyon tedavilerinde başarı oranları oldukça yüksektir. Tedaviye başladıktan 12 hafta sonra depresyon belirtilerinin %70 oranında düzelmiş olduğu görülebilir. Eğer bu düzelme sağlanamamış ise tedaviye dirençli depresyondan söz edilir ve tedaviye direnç nedenlerinin ne olduğu üzerine odaklanmak gerekir.

Depresyon tedavisinde sağlanan düzelmeler nasıl takip edilir?

Etkinlik Öz İzleme Yöntemi ile ilerleme takip edilmektedir. Bu günceyle kişi günlük hayatında yaptıklarını izler ve kaydeder. Tutulan kayıtlar tek tek okunur, değerlendirilir. Azalmış ve artmış davranışlar incelenir. Bu davranışlar ve duygudurum arasındaki bağlantı üzerine düşünülür.

Tedavinin başlangıcında ve sonraki aylarında Beck Depresyon Ölçeği gibi envanterlerle depresyonun şiddeti ölçülür ve şiddetin azaldığı görülür. Tedavi planları da buna göre ayarlanır.

Kaynaklar

  • Nelson, J. C., & Charney, D. S. (1980). Primary affective disorder criteria and the
  • endogenous-reactive distinction. Archives of General Psychiatry, 37(7), 787-793.
  • Öztürk, M. O., & Uluşahin, A. (2020). Ruh sağlığı ve bozuklukları. Nobel Tıp Kitabevleri.
  • Freud, S. (2014). Yas ve Melankoli (Çev. Aslı Emirsoy). İstanbul: Telos Yayıncılık.

Kişisel danışmanlık alın.

Aydınlatma metnini okuduktan sonra mesajı gönder butonuna tıklayabilirsiniz.

Son Yazılar.

  • People in a Meeting 2
    1 Eylül 2020Blog8 min

    Psikiyatri (Psikiyatr), ruh hekimliğidir. Asistanlık döneminde psikiyatri alanını seçmiş ve bitirmiş hekimler “Psikiyatrist” unvanını alırlar.